- Tanım ve Genel Bilgi: Kulak zarı perforasyonu, timpanik membranın yırtık veya delik oluşmasıyla dış kulak yolu ile orta kulak arasında anormal bağlantının ortaya çıkmasıdır. Bu durum genellikle akut veya kronik orta kulak enfeksiyonları, kafa travmaları ya da ani basınç değişimleri (barotravma) sonucunda gelişir. Perforasyonun lokalizasyonuna göre merkezi, attik (epitimpanik) veya marjinal tipleri vardır. Küçük perforasyonların çoğu birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşebilir, ancak bazıları kronikleşerek kalıcı işitme kaybı, sürekli kulak akıntısı (kronik otitis media) ve nadiren kolesteatom gibi komplikasyonlar oluşturabilir.
ICD-10 Kodları: Kulak zarı perforasyonları ICD-10 sınıflandırmasında H72 kodu altında toplanır. Başlıca alt kodlar şunlardır:
- H72.1 – Epitimpanik (attik) perforasyon
- H72.2 – Diğer marjinal perforasyonlar
- H72.8 – Diğer perforasyonlar
- H72.9 – Tanımlanmamış perforasyon
- H72.0 – Kulak zarının merkezi perforasyonu

Nedenleri:
- Enfeksiyon: Akut otitis media sırasında orta kulak basıncının artması sonucu kulak zarı yırtılabilir; kronik otitis media da tekrarlayan iltihap ve basınç nedeniyle perforasyona yol açabilir.
- Travma: Sert darbe, patlama veya aniden yükselen basınç (ör. gürültü patlaması) kulak zarının yırtılmasına neden olabilir. Barotravma (dalgıçlık, uçak yolculuğu vb.) da orta kulakta basınç farkı yaratarak perforasyon oluşturabilir.
- Yabancı cisim/temizlik: Kulak kanalına sokulan çubuk, tel veya aşırı vakum uygulaması travmatik perforasyona neden olabilir; kulak çubuğu ile yanlış temizleme sık rastlanan bir nedendir.
- İyatrojenik: Orta kulak cerrahisi, kulak yıkama veya timpanostomi tüpü gibi müdahaleler sırasında yanlışlıkla zara zarar verilebilir.
Belirtiler:
- Kulak ağrısı (otalji): Özellikle travmatik perforasyonda ani başlayan şiddetli ağrı görülebilir.
- Kulak akıntısı (otore): Kulak kanalından kanlı veya irinli akıntı gelebilir; enfeksiyonlu olgularda daha belirgin görülür.
- İşitme kaybı: İletken tip işitme kaybı sık rastlanır; genellikle perforasyonun büyüklüğüyle artar. Tek tip semptom çoğu kez işitme kaybıdır.
- Tinnitus (çınlama): Kulak çınlaması eşlik edebilir.
- Vertigo (baş dönmesi): Özellikle yaygın ve şiddetli perforasyonlarda veya iç kulak hasarını düşündüren olgularda ortaya çıkabilir.
Tanı Yöntemleri:
- Anamnez: Kulak travması, enfeksiyon öyküsü veya basınç değişimi sorgulanır. Özellikle kulak zarı yırtılmasına yol açabilecek faktörler detaylı alınır.
- Otoskopi: Kulak zarı doğrudan gözlenerek perforasyonun varlığı, yeri ve boyutu tespit edilir. Küçük yırtıklar mikroskop veya endoskopla daha iyi değerlendirilebilir.
- Odyometri: Saf ses odyometrisi ile iletken işitme kaybının derecesi ölçülür. Weber testi genellikle etkilenen kulağa lateralize, Rinne testi negatif sonuc verir (iletken kayıp bulguları).
- Timpanometri/İmpedans: Orta kulak basıncını inceleyen timpanometri, perforasyonlu kulaklarda genellikle basınç kaybına bağlı düz (tip B) eğri verebilir.
Tedavi Yöntemleri:
- İlaçsız Tedavi:
- Spontan iyileşme: Küçük perforasyonların büyük bölümü 1–2 hafta içinde kendiliğinden kapanır. Takip sırasında dış kulak yolu kuru tutulur.
- Basit tamir teknikleri: Ofis koşullarında yapılan sigara kağıdı yaması (paper patch) veya kulak memesi yağ grefti gibi küçük uygulamalar perforasyon kenarlarını destekleyerek kapanmayı hızlandırabilir.
- Cerrahi onarım: Perforasyon birkaç haftada kapanmazsa timpanoplasti (miringoplasti) gerekir. Bu operasyonda perforasyon kenarları tazeleyip genellikle temporal fasya grefti gibi doku ile onarım yapılır.
- İlaç Tedavisi:
- Antibiyotik: Enfeksiyon bulgusu varsa uygun sistemik antibiyotik (ör. amoksisilin) başlanır. Yüzeyel veya kronik akıntılı olgularda topikal antibiyotik damlalar (çoğunlukla kinolon grubu; ör. siprofloksasin veya ofloksasin) tercih edilir. Topikal steroid (dekoksameron) içeren kombinasyonlar da etkilidir.
- İlaçlardan kaçınılması: Kulak zarı delinmiş hastalara neomisin, gentamisin, polimiksin gibi aminoglikozid veya polipeptit grubu damlalar verilmemelidir; bunlar ototoksisite riski taşır.
- Destekleyici tedavi: Kulak ağrısı için analjezik, hastanın konforu ve ödem için gerektiğinde burun dekonjestanları gibi destek tedaviler eklenebilir.
Koruyucu Önlemler:
- Kulak kuruluğu: Duş, banyo veya yüzme sırasında su geçirmez kulak tıkacı veya vazelin-kaplı pamuk kullanılmalı, suyla direkt temastan kaçınılmalıdır.
- Temizlik uyarıları: Kulak kanalı temizliği için kulak çubuğu veya sivri cisim kullanılmamalıdır. Kulak içinin temiz tutulması gerekirse yalnızca dış kulak nazikçe silinebilir; enfeksiyon varlığında kulak kanalına su kaçmamasına dikkat edilmelidir.
- Travma/Barotravma önlemleri: Kulak koruyucu kullanılarak yüksek basınçlı ortamlardan (ör. daldırma) kaçınılmalı; uçuş sırasında eşitleme manevraları yapılmalıdır. Kulak zarının iyileşmesi sırasında barotravma riski özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
Keşif
Kulak zarı yaralanmalarının keşif tarihi, tıbbî alanda oldukça eskilere dayanır. Kulak zarının anatomik yapısı ve işlevi üzerine ilk detaylı gözlemler, antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar gitmektedir. Ancak kulak zarı yaralanmaları ve tedavi yöntemlerine dair modern tıbbi anlayışın temelleri, 19. yüzyılda atılmıştır.
- Antik Dönem: Kulak ve işitme üzerine yapılan ilk yazılı referanslar, antik Yunan hekimleri Hipokrat (MÖ 460 – 370) ve Galen (MÖ 129 – 216) tarafından yapılmıştır. Bu dönemde kulak hastalıkları ve kulak zarının işlevi üzerine fikirler ileri sürülmüş, ancak kulak zarındaki yaralanmaların tedavisine dair belirgin bir yaklaşım yoktu.
- 17. ve 18. Yüzyıllar: Kulak hastalıkları üzerine yapılan ilk bilimsel çalışmalar, özellikle anatomistlerin kulak yapısını daha ayrıntılı incelemeleriyle gelişmeye başladı. 17. yüzyılda, kulak zarının anatomik yapısı ilk kez detaylı şekilde incelenmiş ve kulak zarının işlevi üzerine temel bilgiler sağlanmıştır.
- 19. Yüzyıl: Kulak zarı yaralanmalarının ve perforasyonlarının modern tıbbi anlayışı, 19. yüzyılda gelişmeye başlamıştır. 1848’de, Alman tıp profesörü Carl Friedrich Wilhelm Ludwig kulak zarının işlevini ve yapısını daha iyi açıklamış, aynı zamanda kulak zarı perforasyonlarının tedavisi üzerine ilk deneysel çalışmalar yapmıştır. Bu dönemde, kulak zarındaki yaralanmaların tedavisinde cerrahi müdahaleler ve iyileşme süreçleri üzerine de ilk adımlar atılmıştır.
- 20. Yüzyıl ve Sonrası: Kulak zarı yaralanmalarının tedavisinde cerrahi müdahaleler, özellikle 20. yüzyılın ortalarında daha yaygın hale gelmiştir. Timpanoplastik cerrahi, kulak zarındaki perforasyonların onarılması için geliştirilen önemli bir cerrahi yöntemdir ve bu yöntem 1950’lerde modern tıbbın önemli bir parçası haline gelmiştir.
Sonuç olarak, kulak zarı yaralanmaları üzerinde yapılan modern tıbbi araştırmalar ve tedavi yöntemleri 19. yüzyılda başlayıp 20. yüzyılda büyük bir ilerleme kaydetmiştir.
İleri Okuma
- Wright D, Safranek S. (2009). Treatment of Otitis Media with Tympanic Membrane Perforation. Am Fam Physician, 79(8):650-654.
- Dolhi N, Weimer AD. (2023). Tympanic Membrane Perforation. StatPearls.
- Jan TA. (2024). Traumatic perforation of the tympanic membrane. In: Merck Manual Professional Edition, rev. Jan 2024.
- Saadi RA, Meyers AD. (2024). Middle Ear, Tympanic Membrane, Perforations. Medscape Otolaryngology (Updated Aug 22 2024).
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.