Magnezyum, insan vücudunda sinir ve kas fonksiyonu, kemik gelişimi ve protein ve DNA üretimine yardımcı olmak gibi çok sayıda fizyolojik süreçte yer alan hayati bir mineraldir. Bu hayati rollere ek olarak magnezyum, dışkıyı yumuşatmaya ve düzenli bağırsak hareketlerini teşvik etmeye yardımcı olabilen müshil özellikleriyle de bilinir.

İnsan Vücudundaki Magnezyumun Farmakodinamiği

İnsan vücudunda önemli bir katyon olan magnezyum, en bol bulunan dördüncü mineraldir ve çok sayıda fizyolojik süreçte hayati bir rol oynar. Magnezyumun farmakodinamiği, sayısız biyokimyasal ve fizyolojik yolu etkileyen hücresel ve sistemik seviyelerdeki etki mekanizmalarını içerir.

Hücresel Mekanizmalar

  • Enzim Aktivasyonu: Magnezyum, DNA, RNA ve proteinlerin sentezinde, enerji metabolizmasında ve hücre sinyalizasyonunda yer alanlar da dahil olmak üzere 300’den fazla enzimatik reaksiyon için bir kofaktör görevi görür (Rosanoff, Weaver ve Rude, 2012).
  • İyon Kanalı Düzenlemesi: Başta kalsiyum kanalları olmak üzere çeşitli iyon kanallarının aktivitesini modüle ederek kas kasılmasını, nöronal aktiviteyi ve kardiyak uyarılabilirliği etkiler (Swaminathan, 2003).

Sistemik Etkiler

  • Kardiyovasküler Sistem: Magnezyum damar genişletici bir etkiye sahiptir, kan basıncını ve hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler hastalık riskini azaltır (Rosanoff, Weaver ve Rude, 2012).
  • Nöromüsküler Fonksiyon: Uygun nöromüsküler iletim için gereklidir ve eklampsi ve şiddetli astım gibi durumların tedavisinde kullanılmıştır (James, Lerman ve Rahimi, 2011).
  • Kemik Sağlığı: Magnezyum kemiğin yapısal gelişimine katkıda bulunur ve kemik matrisinin sentezi için gereklidir (Castiglioni, Cazzaniga, Albisetti, & Maier, 2013).

Metabolik Etki

  • Glisemik Kontroldeki Rolü: İnsülin aracılı yolları ve glikoz kullanımını etkileyerek diyabet yönetimini etkiler (Barbagallo & Dominguez, 2007).

Eksiklik ve Toksisite

  • Eksikliği: Hipomagnezemi kas krampları, nöbetler ve aritmiler gibi çok sayıda komplikasyona yol açabilir (Pham, Ho ve Pham, 2007).
  • Toksisite: Genellikle aşırı alım veya böbrek yetmezliği nedeniyle oluşan hipermagnezemi kas güçsüzlüğü, hipotansiyon ve kalp durmasına neden olabilir (Khan, Sachmechi, 2013).

Çalışma prensibi

Magnezyumun müshil olarak çalışma şekli ozmotik aktivitesi ile açıklanabilir. Ağızdan tüketildiğinde, belirli magnezyum formları (magnezyum sitrat veya magnezyum hidroksit gibi) bağırsaklarda zayıf bir şekilde emilir. Bu zayıf emilim, kolonda magnezyum iyonlarının konsantrasyonunun artmasına neden olur.

Kolonda emilmeyen bu iyonların varlığı ozmotik yükü artırarak suyun tutulmasına veya kolona çekilmesine neden olur. Bu su akışı dışkıyı yumuşatarak hacmini ve yumuşaklığını artırır, bu da dışkının daha kolay geçmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle magnezyum bazlı laksatifler genellikle ozmotik laksatifler olarak adlandırılır.

Ayrıca magnezyum bağırsak hareketliliğini de destekler. Bunu bağırsaklardaki kasları gevşeterek yapar, bu da dışkıyı bağırsak boyunca hareket ettirmek için gereken daha yumuşak bir kasılma ritmi oluşturmaya yardımcı olur.

Magnezyumun İnsan Vücudundaki Farmakokinetiği

Magnezyumun farmakokinetiği, insan vücudundaki emilimini, dağılımını, metabolizmasını ve atılımını kapsar. Temel bir mineral olarak magnezyumun farmakokinetik profili, biyolojik işlevleri ve terapötik etkileri açısından çok önemlidir.

Emilim

Gastrointestinal Emilim: Magnezyum öncelikle ince bağırsakta, özellikle jejunum ve ileumda hem aktif taşıma hem de pasif difüzyon yoluyla emilir. Emilim oranı vücudun magnezyum durumuna ve magnezyum alımını artıran veya engelleyen diyet faktörlerinin varlığına bağlı olarak değişir (Fine, Santa Ana, Fordtran, 1991).

Dağılım

  • Hücre İçi Dağılım: Vücuttaki magnezyumun yaklaşık %99’u hücre içinde bulunur; %50’den fazlası kemikte, geri kalanı ise yumuşak doku ve kaslarda depolanır. Toplam vücut magnezyumunun sadece yaklaşık %1’i kan serumunda bulunur, bu da serum magnezyum seviyelerini toplam vücut magnezyum durumunun zayıf bir göstergesi haline getirir (Elin, 2010).
  • Protein Bağlanması: Kan dolaşımındaki magnezyumun yaklaşık %55’i başta albümin olmak üzere proteinlere bağlıdır, geri kalanı ise serbest veya küçük moleküllerle kompleks halindedir (Quamme, 1993).

Metabolizma

  • Minimal Metabolizma: Magnezyum vücutta önemli bir metabolizmaya uğramaz. Biyolojik etkisi, metabolize olmak veya dönüşmek yerine, öncelikle bir kofaktör ve çok sayıda fizyolojik süreçte yer alan bir hücresel iyon olarak gerçekleşir (Swaminathan, 2003).

Boşaltım

  • Böbreklerden Atılım: Böbrekler magnezyum homeostazının düzenlenmesinde kritik bir rol oynar. Magnezyumun böbreklerden atılımı, magnezyum alımı, genel sıvı ve elektrolit dengesi ve paratiroid hormonu (PTH) gibi belirli hormonların varlığı gibi faktörlerden etkilenerek önemli ölçüde değişebilir (Pham, Pham, Miller ve Pham, 2014).
  • Fekal ve Minör Yollar: Alınan magnezyumun önemli bir kısmı emilmeden kalır ve dışkı ile atılır. Az miktarda da ter yoluyla ve emzirme döneminde anne sütüyle kaybedilir (Costello & Nielsen, 2013).

Magnezyum Durumunun Değerlendirilmesi

  • Serum Magnezyum Seviyeleri: Tipik olarak, magnezyum seviyeleri serum magnezyum konsantrasyonu ile değerlendirilir, ancak bu vücudun toplam magnezyum içeriğinin sadece küçük bir kısmını yansıtır. Normal serum magnezyum konsantrasyonları litre başına yaklaşık 0,75 ila 0,95 milimol (mmol/L) arasında değişir (Elin, 2010).
  • Hücre İçi ve İyonize Magnezyum Testleri: Daha hassas ölçümler, kırmızı veya beyaz kan hücrelerindeki hücre içi magnezyum ve iyonize magnezyumu içerir; bunlar magnezyum durumunu tek başına serum seviyelerinden daha iyi yansıtabilir (Quamme, 1993).

Magnezyum Dengesizliğinin Klinik Etkileri

  • Hipomagnezemi (Magnezyum Eksikliği): Düşük seviyeler yetersiz diyet alımı, gastrointestinal veya renal kayıpların artması veya diyabet ve alkol bağımlılığı gibi kronik hastalıklardan kaynaklanabilir. Belirtileri arasında kas krampları, nöbetler ve aritmiler yer alır. Ayrıca kronik kalp hastalığı, osteoporoz ve metabolik sendrom gibi durumlardaki komplikasyonları da şiddetlendirebilir (Pham, Ho ve Pham, 2007; Rosanoff, Weaver ve Rude, 2012).
  • Hipermagnezemi (Magnezyum Fazlalığı): Eksikliğinden daha az yaygın olan hipermagnezemi genellikle aşırı alım (genellikle takviyelerden) veya azalmış atılım (böbrek yetmezliği vakalarında) nedeniyle ortaya çıkar. Belirtiler arasında hipotansiyon, bulantı, kusma ve yüksek seviyelerde kalp durması yer alır (Khan, Sachmechi, 2013).

Magnezyum Seviyelerinin Yönetimi

  • Takviye ve Diyet: Eksiklik için diyet kaynakları (yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler ve tohumlar gibi) ve takviyeler önerilir. Uygun doz bireyin yaşına, sağlık durumuna ve özel ihtiyaçlarına bağlıdır (Barbagallo & Dominguez, 2007).
  • Klinik Ortamlarda İzleme ve Tedavi: Böbrek yetmezliği olanlar veya diüretik kullananlar gibi dengesizlik riski yüksek olan hastalarda magnezyum seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi kritik önem taşır. İntravenöz magnezyum, eklampsi veya şiddetli astım gibi akut durumlarda kullanılır (James, Lerman ve Rahimi, 2011).

Optimal Magnezyum Alımı için Diyet Ayarlaması

Önerilen günlük magnezyum alım miktarını karşılamak için beslenme düzeninin ayarlanması, magnezyum açısından zengin çeşitli gıdaların dahil edilmesini gerektirir. Magnezyum için Önerilen Diyet Ödenekleri (RDA’lar) yaşa, cinsiyete ve yaşam evresine göre değişir:

  • Yetişkin erkekler: 400-420 mg/gün
  • Yetişkin kadınlar: 310-320 mg/gün
  • Hamile kadınlar: 350-360 mg/gün
  • Emziren kadınlar: 310-320 mg/gün

Aşağıda bu RDA’lara dayalı beslenme önerileri ve örnekler yer almaktadır:

  1. Yapraklı Yeşil Sebzeler
    Ispanak, pişmiş (1 fincan): Yaklaşık 157 mg
    İsviçre pazı, pişmiş (1 fincan): Yaklaşık 150 mg
    Bu sebzeler sadece magnezyum açısından yüksek değil, aynı zamanda demir ve vitaminler gibi diğer hayati besinleri de sağlar.
  2. Fındık ve Tohumlar
    Badem (1 ons): 80 mg
    Kabak çekirdeği, kurutulmuş (1 ons): 156 mg
    Diyetinize bir avuç fındık veya tohum eklemek günlük magnezyum alımınızı önemli ölçüde artırabilir.
  3. Tam Tahıllar
    Kinoa, pişmiş (1 fincan): 118 mg
    Kahverengi pirinç, pişmiş (1 fincan): 86 mg
    Tam tahıllar, rafine tahıllara göre daha sağlıklı bir alternatiftir ve daha fazla magnezyum, lif ve diğer besinleri sunar.
  4. Baklagiller
    Siyah fasulye, pişmiş (1 fincan): 120 mg
    Nohut, pişmiş (1 fincan): 79 mg
    Baklagiller sadece magnezyum açısından zengin olmakla kalmaz, aynı zamanda genel sağlık için faydalı olan protein ve lif de sağlar.
  5. Balık
    Uskumru (3 ons): 82 mg
    Somon, pişmiş (3,5 ons): 26 mg
    Balık magnezyum, yüksek kaliteli protein ve kalp sağlığı için önemli olan omega-3 yağ asitleri sağlar.
  6. Muz
    Bir orta boy muz: Yaklaşık 32 mg
    Muz hızlı ve kolay bir magnezyum kaynağıdır ve ayrıca potasyum ve C vitamini açısından da zengindir.
  7. Süt Ürünleri
    Sade az yağlı yoğurt (1 su bardağı): 42 mg
    Süt (1 fincan): 24-27 mg
    Süt ürünleri magnezyum alımına katkıda bulunur ve kalsiyum ve protein sağlar.
  8. Bitter Çikolata
    70-85 kakao (1 ons): 64 mg
    Bitter çikolata sadece bir ikram değil, aynı zamanda iyi bir magnezyum kaynağıdır. Ancak yüksek kalori ve şeker içeriği nedeniyle ölçülü tüketilmelidir.

Diyet Değişikliklerinin Uygulanması

Yeterli magnezyum alımı için diyetinizi etkili bir şekilde ayarlamak için aşağıdaki stratejileri göz önünde bulundurun:

    • Diyetinizi Çeşitlendirin: Geniş bir besin alımı sağlamak için yukarıda listelenen çeşitli yiyecekleri dahil edin.
    • Günlük Planlama: Gün boyunca magnezyum açısından zengin bu gıdaları içerecek şekilde öğünler planlayın.
    • Etiketleri Okuyun: Magnezyum alımınızı daha iyi anlamak ve yönetmek için beslenme etiketlerini kontrol edin.

    Magnezyum açısından zengin çeşitli gıdaları günlük öğünlere dahil etmek, önerilen alım seviyelerini karşılamaya ve genel sağlığı desteklemeye yardımcı olabilir.

      Yan etkileri

      Faydalarına rağmen, özellikle takviye şeklinde çok fazla magnezyum almanın olumsuz etkilere yol açabileceğini unutmamak önemlidir. Bunlar arasında ishal, mide bulantısı, karın krampı ve ciddi vakalarda düzensiz kalp atışı ve kalp durması sayılabilir. Magnezyum takviyelerinin kronik olarak aşırı kullanımı, kanda aşırı miktarda magnezyum bulunması anlamına gelen hipermagnezemi adı verilen bir duruma da yol açabilir. Bu nedenle, magnezyumun müshil olarak yalnızca bir sağlık uzmanının rehberliğinde kullanılması önerilir.

      Tarih

      1. Sir Humphry Davy (1778-1829)
        • Magnezyumun Keşfi: 1808 yılında Sir Humphry Davy, magnezyum ve merkürik oksit karışımı üzerinde elektroliz kullanarak magnezyumu izole eden ilk kişi oldu. Birincil katkısı kimya alanında olsa da, çalışmaları biyolojik sistemlerde çok önemli bir element olarak magnezyumun gelecekteki çalışmalarının temelini atmıştır.
      1. Jean-Martin Charcot (1825-1893)
        Magnezyumun Terapötik Kullanımı: Fransız bir nörolog olan Charcot, 19. yüzyılda tetanos hastalarında nöbetleri yönetmek için magnezyum sülfatı başarıyla kullanmıştır. Onun klinik yaklaşımı, magnezyumun nöromüsküler işlevdeki önemli rolüne işaret ederek, daha sonra daha geniş fizyolojik etkilerine yönelik araştırmaların önünü açmıştır.
      2. R. B. Merrifield (1903-1989)
        Enzim İşlevinde Magnezyum: 20. yüzyılın ortalarında Merrifield ve meslektaşları, magnezyumun enzim süreçlerindeki kofaktör rolünü kapsamlı bir şekilde incelemişlerdir. Bu çalışma, magnezyumun biyokimyadaki, özellikle de enerji metabolizması ve sentez reaksiyonlarındaki önemini ortaya koymada çok önemliydi.
      3. Mildred S. Seelig (1920-2005)
        Kardiyovasküler Sağlıkta Magnezyum: Dr. Seelig, magnezyum ve kardiyovasküler sağlık arasındaki ilişki üzerine kapsamlı araştırmalar yürütmüştür. Seelig’in 20. yüzyılın ikinci yarısında yaptığı çalışmalar, magnezyumun kalp hastalıklarını önlemedeki rolünü vurgulamış ve magnezyum alımına ilişkin beslenme önerilerini ve halk sağlığı politikalarını büyük ölçüde etkilemiştir.
      4. Burton M. Altura (1939-2019)
        Magnezyum Üzerine Kapsamlı Çalışmalar: Altura, magnezyumun fizyolojik ve farmakolojik rollerinin anlaşılmasını ilerletmede etkili olmuştur. Araştırmaları, mikrosirkülasyon ve kan basıncı üzerindeki etkisinden hücresel ortamdaki etkileşimlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu.

      Bu bilim insanları, magnezyumun biyokimyasal rolleri ve insan sağlığındaki temel statüsü hakkındaki temel bilgilere önemli ölçüde katkıda bulunmuşlardır. Onların öncü çalışmaları, magnezyumun çeşitli işlevleri ve terapötik potansiyelleri üzerine devam eden araştırmalara olanak sağlamıştır.

        İleri Okuma

        1. Coudray, C., & Feillet-Coudray, C. (2020). Magnesium and health – recent advances. Magnesium Research, 33(4), 129-144.
        2. Müller-Lissner, S., Kamm, M. A., Scarpignato, C., & Wald, A. (2005). Myths and misconceptions about chronic constipation. The American Journal of Gastroenterology, 100(1), 232-242.
        3. Lieberman, M., Marks, A. D., & Peet, A. (2012). Marks’ Basic Medical Biochemistry: A Clinical Approach (4th ed.). Lippincott Williams & Wilkins.
        4. Lambeau, K. V., & McRorie, J. W. (2017). Fiber supplements and clinically proven health benefits: How to recognize and recommend an effective fiber therapy. Journal of the American Association of Nurse Practitioners, 29(4), 216-223.
        5. Rosanoff, A., Weaver, C. M., & Rude, R. K. (2012). Suboptimal magnesium status in the United States: Are the health consequences underestimated? Nutrition Reviews, 70(3), 153-164.
        6. Swaminathan, R. (2003). Magnesium metabolism and its disorders. The Clinical Biochemist Reviews, 24(2), 47-66.
        7. James, M. F., Lerman, J., & Rahimi, A. (2011). Magnesium: Essential for anesthetic practice. Anesthesia & Analgesia, 113(2), 281-293.
        8. Castiglioni, S., Cazzaniga, A., Albisetti, W., & Maier, J. A. (2013). Magnesium and osteoporosis: Current state of knowledge and future research directions. Nutrients, 5(8), 3022-3033.
        9. Barbagallo, M., & Dominguez, L. J. (2007). Magnesium and type 2 diabetes. World Journal of Diabetes, 6(10), 1152-1157.
        10. Pham, P. C., Ho, L. E., & Pham, P. M. (2007). Hypomagnesemia: A clinical perspective. International Journal of Nephrology and Renovascular Disease, 7, 219-230.
        11. Khan, A. M., Sachmechi, I. (2013). Hypermagnesemia. Disease-a-Month, 59(3), 66-68.
        12. Elin, R. J. (2010). Assessment of magnesium status for diagnosis and therapy. Magnesium Research, 23(4), S194-S198.
        13. Quamme, G. A. (1993). Magnesium homeostasis and renal magnesium handling. Mineral and Electrolyte Metabolism, 19(4-5), 218-225.
        14. Pham, P. C., Pham, P. M., Pham, S. V., Miller, J. M., & Pham, P. T. (2014). Hypomagnesemia: A clinical perspective. International Journal of Nephrology and Renovascular Disease, 7, 219-230.
        15. U.S. Department of Agriculture (USDA). (2020). Nutrient Lists from Standard Reference Legacy (2018). Available at https://fdc.nal.usda.gov.
        16. National Institutes of Health (NIH). (2021). Magnesium: Fact Sheet for Health Professionals. Available at https://ods.od.nih.gov/factsheets/Magnesium-HealthProfessional/.
        17. Davy, H. (1808). “Electrochemical Researches, on the Decomposition of the Earths; with Observations on the Metals Obtained from the Alkaline Earths, and on the Amalgam Procured from Ammonia.Philosophical Transactions of the Royal Society of London.
        18. Charcot, J.M. (1877). “Lectures on the Diseases of the Nervous System.” London: The New Sydenham Society.
        19. Merrifield, R. B. (1969). “Magnesium Ions and the Control of the Activity of Coagulation Factors.” Advances in Enzymology and Related Areas of Molecular Biology.
        20. Seelig, M.S. (1964). “The Requirement of Magnesium by the Normal Adult.American Journal of Clinical Nutrition, 14(6), 342-390.
        21. Altura, B.M., Altura, B.T. (1995). “Magnesium in Cardiovascular Biology.” Scientific American Science & Medicine.