Narsistik Kişilik Bozukluğu (ICD-10: F60.8)
Tanım:
Narsistik Kişilik Bozukluğu (NKB), bireyin kendi önemini abarttığı, sürekli olarak hayranlık arayışında olduğu, empati kurma kapasitesinin sınırlı olduğu ve bu özelliklerin kişilerarası işlevselliği belirgin biçimde bozduğu bir kişilik bozukluğudur. Benlik saygısı kırılgandır ve dışsal onayla dengelenmeye çalışılır. Bu durum, bireyin duyarlılık, öfke, kıskançlık ve yetersizlik duyguları gibi içsel çatışmalar yaşamasına yol açar.

Etimoloji:
Terim, Antik Yunan mitolojisindeki Narkissos (Narcissus) figüründen türetilmiştir. Efsaneye göre, Narkissos suya yansıyan kendi görüntüsüne âşık olmuş ve kendini kaybetmiştir. Bu mitolojik anlatı, kişinin kendine aşırı hayranlığı ve dışsal görünüşe saplantılı bağlılığı ile NKB semptomatolojisinin özünü oluşturur.
Tanı Kriterleri (DSM-5):
Aşağıdaki dokuz ölçütten en az beşinin bulunması gerekir:
- Kendisini abartılı biçimde önemli görme (başarılarını ve yeteneklerini abartma)
- Sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik ya da ideal aşk fantezileriyle meşguliyet
- Kendisini “özel” ve sadece özel statüdeki insanlarca anlaşılabilir biri olarak görme
- Aşırı hayranlık bekleme
- Hak görme duygusu (özel muamele bekleme)
- Başkalarını sömürü (kendi çıkarları için kullanma)
- Empati eksikliği
- Başkalarını kıskanma veya başkalarının onu kıskandığını düşünme
- Küstah, kibirli tutum ve davranışlar
Epidemiyoloji:
- Genel popülasyon prevalansı: %0,5 – 2,5
- Klinik örneklemde: %6 – 16
- Cinsiyet farkı: Erkeklerde daha sık görülür
- Narsistik kişilik özellikleri, bozukluk düzeyinde olmasa da, daha geniş popülasyonda oldukça yaygındır.

Etiyoloji ve Patogenez:
NKB gelişiminde genetik yatkınlık ile çevresel ve psikososyal faktörlerin etkileşimi söz konusudur:
- Aynalayıcı ebeveynlik eksikliği: Çocuğun duygusal ihtiyaçlarının yeterince görülmemesi
- Değersizleştirici veya aşırı yücelten ebeveyn tutumu
- Çocuğun ebeveynin narsistik ihtiyaçlarını karşılaması için araçsallaştırılması
- Gelişimsel travmalar ve güvensiz bağlanma biçimleri
- Toplumun aşırı bireycilik ve başarı odaklı değer sistemleri
Semptomatoloji:
- Abartılı özgüven veya büyüklük duyguları
- Aşırı başarı, güç, güzellik, aşk gibi temalarda fantezilere dalma
- Kendini “benzersiz” hissetme ve sadece seçkin insanlarla ilişki kurmak isteme
- Sürekli hayranlık ve dikkat arayışı
- Eleştiriye karşı aşırı duyarlılık
- İçsel boşluk, anlamsızlık hissi
- Empati eksikliği ve ilişkilerde yüzeysellik
- Kibir, küçümseyici tavırlar
- Özgüven kırılganlığı ve gizli aşağılık kompleksleri (çoğu zaman telafi edici büyüklenmeci tutumlarla maskelenir)
- Yoğun rekabetçilik, kıskançlık ve eleştiriden kaçınma
Ayırıcı Tanı:
- Borderline Kişilik Bozukluğu:
- Her iki bozuklukta da benlik değeri kırılgandır. Ancak borderline kişilerde terk edilme korkusu, duygusal dengesizlik ve kendine zarar verme davranışları ön plandadır. Narsistik birey daha sosyal olarak uyumlu, dış görünümde daha kendinden emin olabilir.
- Histriyonik Kişilik Bozukluğu:
- Her iki tabloda da dikkat çekme arzusu bulunur. Histriyonik kişiler daha dramatik, duygusal ve baştan çıkarıcıdır; narsistik kişiler ise soğuk ve mesafelidir.
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu:
- Antisosyal bireyler kuralları ihlal eder, empati eksikliği ve başkalarının haklarını hiçe sayma belirgindir. Narsistik birey daha çok statü ve hayranlık peşindedir.
- Bipolar Bozukluk (Manik/Hipomanik Epizot):
- Narsistik bireylerdeki büyüklenmeci tutumlar, bipolar bozukluğun manik dönemindekilerle benzerlik gösterebilir. Ancak bipolar bozuklukta semptomlar epizodik ve zamansal sınırlıdır.
Tedavi:
Hasta Motivasyonu ve Terapötik Süreç:
- Narsistik bireyler genellikle içgörüden yoksundur ve nadiren kendiliklerinden terapiye başvururlar.
- Terapiye başvuru çoğunlukla bir “narsistik kriz” sonucunda gerçekleşir (örneğin başarısızlık, terk edilme, sosyal dışlanma, depresyon).
- Kimi zaman ilişki çatışmaları, içsel boşluk duyguları veya intihar düşünceleri başvuru nedeni olabilir.
Psikoterapötik Yaklaşımlar:
- Psikodinamik Terapi:
- Kendilik psikolojisi (Heinz Kohut) ve nesne ilişkileri kuramı (Otto Kernberg) temelinde yapılandırılır.
- Amaç, hastanın benlik yapısını güçlendirmek ve gerçek benliğe ulaşmasını desteklemektir.
- Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT):
- Düşünce çarpıtmalarını ve grandiyöz benlik şemalarını tanımlama ve değiştirme hedeflenir.
- Empati geliştirme çalışmaları ve kişilerarası beceri eğitimleri uygulanabilir.
- Destekleyici Müdahaleler:
- Psikoeğitim, yapılandırılmış geribildirim, duygusal düzenleme becerileri
- Koçluk, yaşam düzeni sağlama ve ilişkilerde sınır koyma becerileri
Prognoz:
- Klinik seyrin iyileşmesi yavaştır.
- Terapiye uzun vadeli bağlılık gereklidir.
- Eşlik eden depresyon veya anksiyete bozuklukları prognozu olumsuz etkileyebilir.
Keşif
1. Antik Dönem ve Mitolojik Temeller (MÖ 8. yüzyıl – MS 1. yüzyıl)
- Narkissos Efsanesi (MÖ 8.–1. yy):
Ovidius’un “Metamorfozlar” adlı eserinde (MÖ 1. yüzyıl) yer alan Narkissos miti, narsistik kişiliğin kültürel ve arketipsel kökünü oluşturur. Efsaneye göre, Narkissos bir perinin lanetiyle suya yansıyan kendi yansımasına âşık olur ve sonunda kendini kaybeder.
Bu mit, ilerleyen yüzyıllarda özellikle psikanalitik yorumlarda narsisizmin alegorik temsili olarak kullanılmıştır.
2. Psikanalitik Kuram Öncesi Klinik Gözlemler (19. yüzyıl sonu)
- Paul Näcke (1899):
“Narzissmus” kavramını psikiyatride ilk kullanan kişidir. Cinsel içe dönüklüğü tanımlamak için terimi kullanmıştır.
Kendisini “cinsel narsisist” olarak tanımlayan bazı hastaları betimlemiştir.
3. Psikanalitik Kuram ve Kavramsallaştırma (20. yüzyıl başı – 1960’lar)
- Sigmund Freud (1914):
Freud’un klasik metni olan “Zur Einführung des Narzißmus” (Narsisizme Giriş), kavramın psikanalitik çerçevede sistematik biçimde ele alındığı ilk metindir.
Freud, birincil narsisizm (doğuştan gelen kendine yatırım) ile ikincil narsisizm (libidonun dış objeden geri çekilip benliğe yatırılması) ayrımı yapar.
Narsisizmi hem sağlıklı gelişimin bir parçası hem de patolojik bir yapılanma olarak tanımlar. - Karl Abraham & Sandor Ferenczi (1910’lar):
Freud’un görüşlerini genişleterek narsisizmin çocukluk dönemi gelişim basamaklarındaki rolünü analiz ederler. - Wilhelm Reich (1933):
Narsisistik savunma mekanizmalarının karakter yapısındaki rolünü tanımlar.
4. Narsistik Kişilik Kavramının Yapısallaşması (1960–1980)
- Heinz Kohut (1971):
“The Analysis of the Self” adlı eseriyle narsistik patolojiyi psikanalitik bir kendilik teorisi içinde yapılandırır.
Kohut’a göre narsistik kişilik, çocuklukta yaşanan aynalama eksikliği sonucu gelişir.
Terapide şefkatli aynalama ve empatik yaklaşımın önemini vurgular. - Otto Kernberg (1975):
“Borderline Conditions and Pathological Narcissism” adlı kitabında, patolojik narsisizmi narsistik kişilik organizasyonu çerçevesinde tanımlar.
Kernberg’e göre patolojik narsisizm, nesne ilişkilerindeki parçalı ve ilkel iç temsil sistemlerinin bir sonucudur.
Kohut’tan farklı olarak, daha yapılandırıcı ve çatışma merkezli bir terapi önerir. - Theodore Millon (1969, 1981):
Narsistik kişiliği kişilik bozuklukları sistematiği içinde sınıflandıran ilklerden biridir. Narsisizmi, dramatik/duygusal kişilik kümesi (Cluster B) içinde tanımlar.
5. Tanı Sistemlerine Giriş ve Modern Psikiyatri (1980–günümüz)
- DSM-III (1980):
Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tanı sistemi olan DSM’nin 3. baskısında, Narsistik Kişilik Bozukluğu ilk kez resmi bir tanı kategorisi olarak yer alır. - DSM-IV (1994) ve DSM-5 (2013):
Tanı ölçütleri nispeten sabit kalmıştır. DSM-5’te, tanısal sistemin “dimensional” (boyutsal) olarak yeniden yapılandırılması tartışılmış, ancak uygulamaya geçmemiştir.
NKB hâlen Cluster B (dramatik, duygusal ve değişken kişilikler) içinde sınıflandırılmaktadır. - ICD-10 (1992) & ICD-11 (2022):
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanı sisteminde, NKB F60.8 – Diğer belirlenmiş kişilik bozuklukları kategorisine dahil edilmiştir.
ICD-11’de ise kişilik bozuklukları boyutsal bir modele geçmiştir; narsistik özellikler “kişilik bozukluğu özellik örüntüleri” içinde tanımlanır.
Kronolojik Özet Tablosu:
Yıl | Gelişme |
---|---|
MÖ 1. yy | Ovidius, Narkissos mitini yazar |
1899 | Paul Näcke, psikiyatride ilk kez “narsisizm” terimini kullanır |
1914 | Freud, “Narsisizme Giriş” makalesini yayımlar |
1933 | Wilhelm Reich, narsistik savunmaları tanımlar |
1971 | Heinz Kohut, “The Analysis of the Self” ile kendilik psikolojisini kurar |
1975 | Otto Kernberg, narsistik kişilik organizasyonunu tanımlar |
1980 | DSM-III, narsistik kişilik bozukluğunu resmi tanı kategorisi olarak kabul eder |
1992 | ICD-10, NKB’yi F60.8 olarak sınıflandırır |
2013 | DSM-5, boyutsal yaklaşımları önerir ancak kategorik modeli sürdürür |
2022 | ICD-11, kişilik bozukluklarını boyutsal olarak tanımlar |
İleri Okuma
- American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.) Washington, DC.
- Millon, T. (2011). Disorders of Personality: Introducing a DSM/ICD Spectrum from Normal to Abnormal (3rd ed.) John Wiley & Sons.
- Ronningstam, E. (2005). Identifying and Understanding the Narcissistic Personality. Oxford University Press.
- Kernberg, O. (1992). Aggression in Personality Disorders and Perversions. Yale University Press.
- Kohut, H. (1971). The Analysis of the Self. International Universities Press.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.