Santral venöz kateter (CVC), büyük bir damara yerleştirilen bir kateterdir. İlaçları ve infüzyonları intravenöz olarak uygulamak veya santral venöz basıncı ölçmek için kullanılabilir. (Bkz. Santral) (Bkz. Venöz) (Bkz. Kateter)
Erişim Yolları
CVC’ler çeşitli vücut damarlarına yerleştirilebilir ve her biri belirli avantajlar ve dezavantajlar sunar. Yaygın delme yerleri şunlardır:
- Vena jugularis interna (iCath)
- Vena subclavia (sCath)
Diğer olası yollar:
- Vena basilica
- Vena jugularis externa (eCath)
- Vena brachiocephalica (Vena anonyma)
- Vena femoralis (fCath)
Daha az yaygın kullanılanlar:
- Vena cephalica
- Vena brachialis

Delme Yerinin Seçimi
Delinme yerinin seçimi şunlara bağlıdır:
- Amaçlanan kullanım (örn. hacim replasmanı, kemoterapi, parenteral beslenme)
- Hastanın durumu (örn. yaş, genel durum, yaralanma)
- Kateter yerleştirme için klinik durumlar (acil veya planlı, steril veya steril olmayan ortam vb.)
- Hekimin deneyimi
- Venöz basınç özellikleri

Pozisyon Kontrolü
Santral venöz kateterlerle ilgili temel bir endişe, bir damar içinde yanlış yerleştirme veya kıvrılmadır. İdeal olarak, kateter ucu sağ atriyumun hemen dışında, superior vena kavada bulunmalıdır. Ancak, olası yanlış yönlendirmeler arasında kateterin yanlışlıkla internal juguler vene ilerlemesi veya sağ atriyum veya sağ ventrikülde çok derinde oturması yer alır.
İşlem boyunca, kateterin pozisyonu sürekli olarak şunlar kullanılarak izlenir:
- EKG Rehberliği: Kılavuz tel/kateterin ucundan yüzey elektroduna bir EKG kaydederek, P dalgasındaki karakteristik değişiklikler, telin sağ atriyuma çok yakın veya sağ atriyum içinde olduğu zamanları belirlemeye yardımcı olur.
- Göğüs röntgeni: Yerleştirme sonrası görüntüleme, doğru kateter yerleşimini doğrulamaya ve pnömotoraks gibi komplikasyonları ortadan kaldırmaya yardımcı olur. 3. Kan Gazı Analizi: PO2 değerlerini kontrol etmek için kateterden kan alınması, venöz yerleşimi arteriyel yerleşimden ayırt edebilir.
Komplikasyonlar
- Kanama ve Hematom Oluşumu
- Kazara Arteriyel Ponksiyon
- Enfeksiyon: Özellikle lokal kontaminasyon riski nedeniyle femoral erişimde
- Hava Embolisi
- Sinir Yaralanmaları
- Pnömotoraks, Hemotoraks, İnfüzyon Toraksı, Şilotoraks
- Tromboz
- Kardiyak Aritmiler
Keşif
1929: Werner Forssmann’ın Çığır Açan Kendi Kendine Kateterizasyonu
- Alman hekim Werner Forssmann, floroskopik kılavuzluk altında antekubital veninden sağ atriyumuna üreter kateteri geçirerek ilk belgelenmiş kendi kendine kateterizasyonu gerçekleştirir. Bu öncü eylem kardiyak kateterizasyona odaklanmış olsa da, bir kateterin santral venöz dolaşıma yönlendirilmesinin uygulanabilirliğini göstermiştir.

1952: Aubaniac’ın Subklavyen Ven Yaklaşımı
- Fransa’da Dr. Robert Aubaniac, subklavyen vene erişimi tanımlayan bir teknik yayınlar. Bu direkt subklavian ponksiyon, günümüzde tercih edilen santral venöz kateter yerleştirme bölgelerinin çoğunun temelini oluşturur ve juguler ven kanülasyonuyla ilgili sorunları hafifletir.
1953: Seldinger Tekniğinin Tanıtımı
- İsveçli radyolog Sven-Ivar Seldinger, bir iğneden geçirilen bir kılavuz tel ve bunun üzerinden bir kateter geçirilen bir yöntem geliştirir. İlk olarak arteriyel kateterizasyon için tanımlanmış olsa da Seldinger yaklaşımı, CVC’leri yerleştirmede güvenliği ve doğruluğu artırarak tüm vasküler erişimlerde devrim yaratır.
1960’lar: Genişleyen Klinik Uygulamalar
- Modern yoğun bakım ünitelerinin (YBÜ) ortaya çıkmasıyla santral venöz kateterler hemodinamik izleme, vazoaktif ilaçların uygulanması ve toplam parenteral beslenme (TPN) için daha yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
1970’ler: Özel Kateterler ve Uzun Süreli Kullanım
- Cerrahlar ve onkologlar, uzun süreli infüzyon tedavisi ve uzun süreli venöz erişim gerektiren hastalarda kemoterapi için özel silikon kateterler (örn. Broviac, Hickman) benimser. Bu gelişmeler, hasta konforunu daha da artırır ve tekrarlanan iğne delinmeleriyle ilişkili komplikasyonları azaltır.
1980’ler-1990’lar: Malzeme ve Tekniklerde İyileştirmeler
- Kateter malzemelerinde (örn. poliüretan) ve tasarımlarında (tünel hatları, periferik olarak yerleştirilen merkezi kateterler [PICC]) yapılan yenilikler, enfeksiyon oranlarını azaltır ve hasta toleransını iyileştirir.
- Ultrason rehberliği, hedef damarların gerçek zamanlı görüntülenmesi için kullanılmaya başlanır ve komplikasyon oranları (örn. arteriyel delinmeler, pnömotoraks) önemli ölçüde düşürülür.
21. Yüzyıl: Standardizasyon ve Güvenlik Protokolleri
- Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) gibi kuruluşların kılavuzları, kan dolaşımı enfeksiyonlarını, trombozu ve mekanik komplikasyonları azaltmayı amaçlayan CVC yerleştirme ve bakımı için en iyi uygulamaları standart hale getirir.
- Kateter kaplamalarında, antimikrobiyal/antitrombotik emdirmelerde ve yerleştirme protokollerinde sürekli iyileştirmeler, hasta sonuçlarını daha da iyileştirir ve iatrojenik riskleri azaltır.
İleri Okuma
- Forssmann, W. (1929). Über die Sondierung des rechten Herzens. Klinische Wochenschrift, 8, 2085–2087.
- Aubaniac, R. (1952). L’injection intra-veineuse sous-clavière; avantages et technique. Presse Médicale, 60(68), 1456–1457.
- Seldinger, S. I. (1953). Catheter replacement of the needle in percutaneous arteriography. Acta Radiologica, 39(5), 368–376.
- Broviac, J. W., Cole, J. J., & Scribner, B. H. (1973). A silicone rubber atrial catheter for prolonged parenteral alimentation. American Journal of Surgery, 126(2), 200–204.
- Hickman, R. O., Buckner, C. D., Clift, R. A., Sanders, J. E., Stewart, P., & Thomas, E. D. (1979). A modified right atrial catheter for access to the venous system in marrow transplant recipients. Surgery, 86(4), 674–678.
- Raad, I., Darouiche, R., Hachem, R., et al. (1997). Central venous catheters coated with minocycline and rifampin for the prevention of catheter-related colonization and bloodstream infections. Annals of Internal Medicine, 127(4), 267–274.
- Centers for Disease Control and Prevention (2011). Guidelines for the Prevention of Intravascular Catheter-Related Infections. U.S. Department of Health and Human Services.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.