Sarılık veya ikter, Yunanca ‘íkteros‘ teriminden türemiştir ve kan serumundaki yüksek bilirubin seviyeleri nedeniyle cilt, gözler ve mukoza zarlarının sararması ile kendini gösterir (Murray, Bender, Botham, Kennelly, Rodwell & Weil, 2018). Her birinin kendine özgü nedenleri ve tanı yöntemleri olan farklı sarılık türleri mevcuttur:

Subikterus, tipik olarak skleranın sararması ile tanımlanan hafif bir sarılık şeklidir.

Anemili Perniciosa Icterus, saman sarısı renk değişikliği olarak kendini gösterir.

Prehepatik sarılık, kırmızı kan hücrelerinin parçalandığı ve yan ürünlerinin idrar yoluyla atıldığı bir süreç olan hemolizin bir sonucudur. Laboratuvar sonuçları tipik olarak retikülositoz, azalmış haptoglobin, yüksek LDH, yüksek serum demiri ve ortalama korpusküler hacimde (MCV) artış gösterir. Bilirubin, özellikle de konjuge olmayan bilirubin de artar. Dışkı rengi koyu olma eğilimindedir (George-Gay & Parker, 2003).

Karaciğer sarılığı genellikle viral hepatit, ilaç reaksiyonları, iskemi, Leptospirosis veya alkol kullanımı gibi durumlardan kaynaklanır. Teşhis bulguları arasında yüksek GPT ve GOT seviyeleri, idrarda yüksek ürobilinojen ve bilirubin ve normal veya açık renkli dışkı yer alır.

Kolestatik sarılık mekanik sorunlara bağlı olabilir. Laboratuvar sonuçları genellikle bilirubinde doğrudan bir artış, idrarda yüksek aP ve γGT ve açık veya beyaz renkli dışkı gösterir (Bouchier, Allan, Hodgson & Keighley, 1992).

Teşhis

Teşhis prosedürleri açısından, doktorlar tipik olarak kapsamlı bir tıbbi öykü ve fizik muayene ile başlar, ardından laboratuvar testleri ve sonografi yapılır. Belirli koşullara ve bilirubin seviyelerine (hem doğrudan hem de dolaylı) bağlı olarak BT, iğne aspirasyon biyopsisi (NAB), MRCP/ERCP gibi daha ileri prosedürler uygulanabilir (Burt, Portmann & Ferrell, 2014).

Yenidoğan

Yenidoğan sarılığı olarak da bilinen yenidoğan sarılığı genellikle fiziksel muayene ve semptomların kontrol edilmesiyle teşhis edilir. Yenidoğanlarda cildin sararması tipik olarak kafada başlar ve vücuda yayılır. Bu nedenle, sarılığın ilk fark edildiği yer genellikle alındır.

Yenidoğanlarda sarılığın şiddetini belirlemek için, ciltteki bilirubin seviyesini ölçmek için bir ışık sensörü kullanan transkütan bilirubinometre adı verilen invazif olmayan bir cihaz kullanılabilir. Bu ölçüm, kandaki bilirubin seviyesinin tahmin edilmesini sağlar. Cihaz tipik olarak bebeğin alnına veya göğüs kafesine yerleştirilir. Bu test ağrısız ve hızlıdır.

Ancak, bu yöntemin bilirubin seviyesinin tahmini bir değerini verdiğini ve kandaki gerçek bilirubin seviyesinin farklı olabileceğini unutmamak önemlidir. Transkütan bilirubinometre sonucu yüksek bilirubin seviyelerine işaret ediyorsa, sonucu doğrulamak için muhtemelen bir kan testi yapılacaktır.

Yenidoğan sarılığının yönetimi konusunda uygun tavsiyeleri almak için lütfen bir sağlık uzmanına veya çocuk doktoruna danışın.

Kaynak:

  • Murray, R. K., Bender, D. A., Botham, K. M., Kennelly, P. J., Rodwell, V. W., & Weil, P. A. (2018). Harper’s Illustrated Biochemistry (31st ed.). McGraw-Hill Education.
  • George-Gay, B., & Parker, K. (2003). Understanding the Complete Blood Count with Differential. Journal of Perianesthesia Nursing, 18(2), 96–114.
  • Bouchier, I., Allan, R., Hodgson, H., & Keighley, M. (1992). Davidson’s Principles and Practice of Medicine (16th ed.). Churchill Livingstone.
  • Burt, A. D., Portmann, B. C., & Ferrell, L. D. (2014). MacSween’s Pathology of the Liver (6th ed.). Churchill Livingstone.
  • American Academy of Pediatrics Subcommittee on Hyperbilirubinemia. (2004). Management of hyperbilirubinemia in the newborn infant 35 or more weeks of gestation. Pediatrics, 114(1), 297–316. https://doi.org/10.1542/peds.114.1.297