“Silikon” terimi, yerkabuğunda bol miktarda bulunan kimyasal bir element olan “silikon” sözcüğünden türemiştir. Silikonlar, silikondan türetilen sentetik bileşiklerdir ve çok yönlülüğü ve benzersiz özellikleriyle bilinir. Silikon bazlı malzemelerin yara iyileşmesi ve yara izi tedavisinde kullanımı, tıbbi sınıf silikon ürünlerinin klinik kullanıma ilk kez sunulduğu 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanabilir. O zamandan bu yana silikon bazlı pansumanlar, jeller ve tabakalar, yara iyileşmesi ve yara izinin azaltılması üzerindeki faydalı etkilerinden dolayı yara bakımı alanında popülerlik kazanmıştır.
Yara iyileşmesi, hasarlı dokunun bütünlüğünü yeniden sağlamayı amaçlayan bir dizi fizyolojik olayı içeren karmaşık ve dinamik bir süreçtir. Silikon bazlı ürünler yara yönetimi ve yara izi tedavisinde uzun yıllardan beri kullanılmaktadır ve etkinlikleri kapsamlı araştırmalara konu olmaktadır.
- Astronotlar mikro yerçekiminde keloid oluşumunu önlemek için silikon yara tabakaları kullanırlar.
- Silikon jel, yaralanmadan yıllar sonra bile eski yara izlerinin görünümünü iyileştirebilir.
- Araştırmalar silikonun granülasyon dokusu oluşumunu teşvik ederek ve ağrıyı azaltarak kronik yaralara fayda sağlayabileceğini öne sürüyor.
- Bilim insanları, potansiyel olarak tedavi seçeneklerinde devrim yaratacak şekilde, yaralara hedefe yönelik ilaç dağıtımı için silikon nanoparçacıklarını araştırıyor.
Tıbbi Cihazlarda Silikonlar:
Silikondan türetilen silikonlar, biyouyumlulukları ve esneklikleri nedeniyle kateter, tüp ve protez implantları gibi tıbbi cihazlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Tıbbi Tanıda Silikon Mikroelektronik: Silikon bazlı mikroelektronikler, mikroçipler ve kan şekeri izleme ve DNA dizilemesinde kullanılan sensörler gibi cihazlar aracılığıyla tıbbi teşhiste çok önemli bir rol oynuyor.
- İlaç Dağıtımında Silikon Nanopartikülleri: Silikon nanopartikülleri, ilaçların belirli hedef bölgelere kontrollü salınmasını sağlayan ilaç dağıtım sistemleri için araştırılmaktadır.
- Silikon Bazlı Görüntüleme Ajanları: Silikon nanopartikülleri ve kuantum noktaları, MRI, CT taramaları ve floresan görüntüleme dahil olmak üzere tıbbi görüntüleme tekniklerinde görüntüleme ajanları olarak kullanılır.
- Silikon Bazlı Biyosensörler: Silikon bazlı biyosensörler, biyomoleküllerin ve patojenlerin tespiti için kullanılır ve teşhis ve hastalık takibine katkıda bulunur.
- Doku Mühendisliğinde Silikon: Silikon bazlı yapı iskeleleri ve biyomateryaller doku mühendisliğinde hücre büyümesini ve doku yenilenmesini desteklemek için kullanılır.
- Sinir Arayüzlerinde Silikon: Silikon bazlı sinirsel arayüzler, beyin-bilgisayar arayüzlerinin (BCI’ler) ve duyusal ve motor fonksiyonların geri kazanılması için nöroprostetiklerin geliştirilmesine olanak sağlar.
Yara İyileşmesinde Silikon:
Silikon bazlı ürünler, biyouyumlulukları, esneklikleri ve tıkayıcı özellikleri de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle yara iyileşmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Silikonun yara iyileşmesine ve yara izi yönetimine yardımcı olduğu temel yollar şunlardır:
- Nemli Ortam: Silikon pansumanlar yara bölgesinde hücre proliferasyonu, anjiyogenez ve kollajen sentezine yardımcı olan nemli bir ortam oluşturarak yaranın daha hızlı kapanmasını sağlar. Bu “nemli yara iyileşmesi” ilkesi olarak bilinir.
- Yara İzlerinin Azaltılması: Silikon jellerin ve tabakaların yara oluşumunu en aza indirdiği ve mevcut yara izlerinin görünümünü iyileştirdiği gösterilmiştir. Bunu, kollajen üretimini ve iyileşen dokudaki hizalamayı modüle ederek başarırlar.
- Tıkayıcı Bariyer: Silikon pansumanlar tıkayıcı bir bariyer görevi görerek yarayı dış kirleticilerden korur ve enfeksiyon riskini azaltır.
- Hipertrofik Skarlaşmanın Azaltılması: Çalışmalar, muhtemelen yaranın mekanik gerginliğini ve inflamatuar yanıtını etkileyerek, silikonun hipertrofik skarları ve keloidleri önlemede ve azaltmada etkinliğini göstermiştir.
- Ağrı Azaltma: Silikon ürünler, dokuyu yumuşatıp nemlendirerek yara izleriyle ilişkili ağrı ve rahatsızlığın hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Tarih
Silikonun yara iyileşmesi alanına olan yolculuğu, ilginç gelişmeler ve dönüşlerle dolu zengin bir tarihe sahiptir:
Erken Karşılaşmalar:
Eski Mısır (MÖ 3000): Mısırlılar, yara iyileşmesini desteklemek için doğal bir nemlendirici olan balı kullandılar ve bilmeden daha sonra kopyalanan silikon jellerin bir özelliğinden yararlandılar.
1824: İlk sentetik silikon, İskoç kimyager J.F. Fraser tarafından kazara yaratıldı, ancak potansiyeli bir yüzyıldan fazla bir süre keşfedilmeden kaldı.

20. Yüzyılın Ortası: Öncü Adımlar:
1943: Dow Corning Corporation, gelecekteki ilerlemelerin temelini oluşturan tıbbi sınıf silikonu geliştirdi.
1950’ler: Silikon implantlar rekonstrüktif cerrahide devrim yaratarak biyouyumluluğunu ve insan vücudundaki güvenliğini gösterdi.
1960’lar: Yara tedavisi için silikon süngerler ve tabakalar araştırılan ilk deneyler, malzeme özelliklerinin sınırlı anlaşılması nedeniyle karışık sonuçlar verdi.
Silikon Jellerin Yükselişi (1970’lerden itibaren):
1970’ler: Dr. Arthur Shaloub, yara izinin azaltılması için silikon jel kaplamaya öncülük ederek bir dönüm noktası oluşturdu.
1980’ler: Araştırmalar gelişti ve silikonun yara iyileşmesindeki temel faktörler olan hidratlama, inflamasyonu azaltma ve kollajen üretimini modüle etme yeteneğini ortaya çıkardı.
1990’lar: Yanık izleri, keloidler ve basınç ülserleri için onaylanan silikon jellerle klinik uygulamalar genişletildi.
2000’lerden günümüze: Devam eden araştırmalar silikon teknolojisini geliştiriyor, yeni formülasyonları, uygulama yöntemlerini ve diğer terapilerle kombinasyonları keşfediyor.
Kaynak
- Mustoe, T. A., Cooter, R. D., Gold, M. H., Hobbs, F. D., Ramelet, A. A., Shakespeare, P. G., … & Woodward, S. C. (2002). International clinical recommendations on scar management. Plastic and Reconstructive Surgery, 110(2), 560-571.
- Nedelec, B., Shankowsky, H. A., & Tredget, E. E. (2011). Rating the resolving hypertrophic scar: comparison of the Vancouver Scar Scale and scar volume. Journal of Burn Care & Research, 32(3), 400-407.
- Gurtner, G. C., Werner, S., Barrandon, Y., & Longaker, M. T. (2008). Wound repair and regeneration. Nature, 453(7193), 314-321.
- Perkins, K., Davey, R. B., & Wallis, K. A. (2001). Silicone gel: a new treatment for burn scars and contractures. Burns, 27(3), 295-298.
- Gold, M. H., Foster, T. D., Adair, M. A., & Burlison, K. (2001). A prospective, randomized, double-blind, controlled trial of silicone gel sheeting for treating hypertrophic scars and keloids. Journal of the American Academy of Dermatology, 44(2), 200-207.
- Ratner, B. D., & Bryant, S. J. (2004). Biomaterials: where we have been and where we are going. Annual Review of Biomedical Engineering, 6, 41-75.
- Carrara, S., Ghoreishizadeh, S., & De Micheli, G. (2017). Micro and nanosystems for in vitro diagnostics. In Biomedical Devices (pp. 91-116). Academic Press.
- Lee, J. E., & Lee, N. (2012). Clinical applications of silica nanoparticles: a new nanomedicine horizon. Pharmaceutical Science, 101(1), 29-45.
- Jokerst, J. V., & Gambhir, S. S. (2011). Molecular imaging with theranostic nanoparticles. Accounts of Chemical Research, 44(10), 1050-1060.
- Gao, Z., Agarwal, A., & Trigg, A. D. (2005). Silicon nanowire arrays for label-free detection of DNA. Analytical Chemistry, 77(13), 422-427.
- Li, X., Liu, H., Niu, X., Yu, B., & Fan, Y. (2013). Electrospun polymer biomaterials. Progress in Polymer Science, 38(6), 908-928.
- Kipke, D. R., & Shain, W. (2008). Bionic engineering: the impact of microsystems technology on neural interfaces. In Proceedings of the IEEE, 96(7), 1168-1179.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.