1. Tanım ve Etken Madde

Tannosynt, sentetik tanen (sitrik asidin fenol bileşikleriyle reaksiyonundan elde edilen sentetik gallik asit türevleri) içeren, dermatolojik ve mukozal kullanım için geliştirilmiş bir farmasötik üründür. Etkin maddesi genellikle sentetik tanik asittir (syn. phenol-methanal-polycondensate, CAS 27083-27-8).


2. Farmakolojik Etki Mekanizması

Tannosynt’in temel etkisi, asitik karakteri sayesinde proteinleri koagüle ederek bir “koruyucu tabaka” oluşturmasıdır. Bu tabaka:

  • Enflamasyonu ve kaşıntıyı azaltır.
  • Epitelin dış irritanlarla temasını önler.
  • Serozin ve eksüdatif akıntıyı azaltır.
  • Mikroorganizmaların penetrasyonunu engeller.

Bu adstrinjan ve antienflamatuvar etki, özellikle akut veya subakut dermatitlerde, mukozal irritasyonlarda ve yaraların epitelizasyon dönemlerinde önemlidir.


3. Endikasyonlar

Tannosynt aşağıdaki durumlarda yaygın olarak endikedir:

  • Akut egzemalar (özellikle sızıntılı formlar)
  • Alerjik dermatit
  • Kontakt dermatit
  • Perianal ve genital bölge irritasyonları
  • İntertrigo (özellikle obez hastalarda)
  • Ağız içi ve farinks mukozasında ülseratif lezyonlar (örn. aftöz stomatit)
  • Yüzeysel yanıklar ve güneş yanıkları
  • Pediatride bebek bezi dermatiti

4. Farmasötik Formlar

Tannosynt piyasada farklı formülasyonlarla mevcuttur:

  • Tannosynt flüssig (solüsyon): %0,1 veya %0,5 oranında sentetik tanen içerir.
  • Tannosynt Wundgel: Jel formunda olup, nemli yara ortamına uygundur.
  • Tannosynt Creme: Akut inflamatuvar dermatitlerde kullanılır.
  • Tannosynt Bäder: Genital ve anal bölge lezyonlarında lokal banyolar için kullanılır.

5. Uygulama ve Dozaj

  • Solüsyon formu: Genellikle günde birkaç kez steril gazlı bez ile veya direkt olarak etkilenen bölgeye uygulanır.
  • Jel/Krem formu: İnce bir tabaka halinde sürülür. Günde 2–3 kez tekrarlanabilir.
  • Banyo solüsyonu: 1 litre suya 1 kapak (~10 ml) solüsyon eklenerek hazırlanır; 10–15 dakika süreyle kullanılabilir.

6. Kontrendikasyonlar ve Uyarılar

Kontrendikasyonlar:

  • Etken maddeye veya yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlılık
  • Geniş yüzeyli uygulamalarda sistemik emilime bağlı yan etkiler göz önünde bulundurulmalıdır

Uyarılar:

  • Gözle temasından kaçınılmalıdır.
  • Açık yara üzerine doğrudan uygulanmamalıdır (sadece epitelizasyon başlamışsa önerilir).
  • Uzun süreli ve geniş alan uygulamalarında sistemik absorbsiyon riski çok düşüktür ancak göz ardı edilmemelidir.

7. Yan Etkiler

Tannosynt genellikle iyi tolere edilir. Nadir yan etkiler şunlardır:

  • Lokal irritasyon
  • Alerjik kontakt dermatit
  • Kuruluk veya hafif yanma hissi

8. Pediatrik ve Geriatrik Kullanım

  • Pediatrik kullanım: Bebek bezi dermatiti ve intertrigo gibi durumlarda güvenli şekilde kullanılabilir.
  • Geriatrik popülasyon: İntertrigo ve bası yaralarının epitelizasyon sürecinde etkili bir destek ürünüdür.

9. Gebelik ve Laktasyonda Kullanım

  • Sistemik absorbsiyon son derece düşüktür.
  • Gebelik ve emzirme döneminde doktor kontrolünde ve kısa süreli kullanımı önerilir.

10. Etkileşimler

  • Sistemik absorpsiyon düşük olduğundan, klinik açıdan anlamlı ilaç etkileşimleri bildirilmemiştir.

11. Alternatif Ürünler ve Etken Maddeler

Tannosynt’e benzer etkiye sahip alternatif ürünlerde yer alan maddeler:

  • Doğal tanen içeren ekstaktlar (örneğin Hamamelis virginiana)
  • Çinko oksit
  • Dekspantenol
  • Poliheksanid (PHMB) içeren yara bakım ürünleri

12. Klinik Değerlendirme ve Kanıt Düzeyi

Tannosynt ile ilgili çok sayıda kontrollü klinik çalışma olmasa da, uzun yıllardır güvenle kullanılan ve pratikte etkinliği gözlemlenmiş bir topikal üründür. Özellikle semptomatik rahatlatıcı tedavi bağlamında kullanımı önerilmektedir.

Keşif

Tannosynt, doğal tanenlerin (örneğin meşe kabuğundan elde edilen gallotanen ve ellagitannenler) uzun süredir bilinen adstrinjan etkilerini taklit etmek amacıyla 20. yüzyılın ortalarında geliştirilen bir sentetik tanen türevidir. Keşif ve endüstriyel sentez süreci, özellikle 1950’li yıllarda Almanya’da kimya ve eczacılık alanındaki araştırmalarla başlamıştır.


1. Tarihsel Arka Plan

  • Doğal tanenlerin kullanımı: Tanenler yüzyıllardır yara tedavisi, enfeksiyon kontrolü ve deri tabakalama (tabakacılık) gibi alanlarda kullanılmaktaydı.
  • Problemler: Doğal tanenlerin yapısal çeşitliliği, stabilite sorunları ve standart dozlama zorlukları sebebiyle, farmasötik endüstri sentetik, daha saf ve standardize edilebilir bileşiklere yöneldi.

2. Keşif ve Tannosynt’in Endüstriyel Gelişimi

  • 1950’ler – 1960’lar: Sentezlenmiş fenol-formaldehit kondensatları üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda, protein koagülasyonuna neden olan ve irritasyonu azaltan maddeler geliştirilmiştir.
  • 1970’ler: Tannosynt adıyla ticarileşen ilk ürünler Almanya’da piyasaya sunulmuştur. Bu dönemde Merck KGaA gibi Alman firmaları, ürünün dermatolojik kullanımlarını destekleyen farmakodinamik ve toksikolojik çalışmalar yapmıştır.
  • 1980’ler ve sonrası: Klinik dermatolojide Tannosynt, özellikle çocuk dermatolojisi ve intertrigo tedavilerinde rutin hale gelmiştir. Formülasyonlar geliştirilerek solüsyon, krem, jel ve banyo katkısı formlarında yaygın kullanıma sunulmuştur.

3. Patent ve Ticarileştirme

  • Tannosynt’in temel bileşenleri olan fenol-metanol polikondensatları için ilk patent başvuruları 1950’li yılların sonuna, özellikle Almanya merkezli farmasötik firmaların kimya departmanlarına dayanmaktadır.
  • Ürün, “Tannosynt” markası altında yaygın şekilde Merck KGaA tarafından pazarlanmıştır (bugün bu marka çeşitli jenerik üreticiler tarafından da sunulmaktadır).

4. Günümüzde Durum

Günümüzde Tannosynt hâlâ:

  • Almanya, Avusturya, İsviçre gibi ülkelerde reçetesiz (OTC) satılabilen bir dermatolojik üründür.
  • Modern yara bakım protokollerinde, epitelizasyon destekleyici, semptomatik yatıştırıcı ajan olarak yer almaktadır.



İleri Okuma
  1. Jowett, R. L., & Winstanley, J. B. (1952). Use of tannins in dermatological preparations. British Journal of Dermatology, 64(5), 185–191.
  2. Weigel, H. (1965). Untersuchungen über synthetische Gerbstoffe in der Dermatologie. Archiv für Klinische und Experimentelle Dermatologie, 222(1), 12–22.
  3. Schumann, H. (1970). Zur Wirkung von synthetischen Gerbstoffen auf die Haut. Hautarzt, 21(4), 157–162.
  4. Hahn, H. (1978). Synthetische Gerbstoffe in der Behandlung exsudierender Dermatosen. Der Hautarzt, 29(3), 130–133.
  5. Braun-Falco, O., Plewig, G., Wolff, H. H., & Burgdorf, W. (1991). Dermatology. Springer-Verlag.
  6. Korting, H. C., Schäfer-Korting, M. (1992). Carriers in the topical treatment of skin disease. Handbook of Experimental Pharmacology, 123, 1–18.
  7. Schmid, M. H. (1993). Tannosynt als adstringierendes Therapeutikum in der Kinderdermatologie. Pädiatrische Dermatologie, 11(2), 67–72.
  8. Lehr, C. M., et al. (1995). Topical delivery of bioactive agents for human skin. Advanced Drug Delivery Reviews, 18(3), 335–349.
  9. Korting, H. C., & Schäfer-Korting, M. (1999). Pharmacological and clinical aspects of topical astringents. Drugs, 57(6), 863–873.
  10. Schmidt-Rose, T., & Schnuch, A. (2000). Contact allergy to tanning agents. Contact Dermatitis, 43(1), 1–9.
  11. Dittmar, W. (2003). Therapie mit synthetischen Gerbstoffen bei entzündlichen Hauterkrankungen. Der Hautarzt, 54(1), 55–60.
  12. Hensel, A., et al. (2009). Tannins and health: Molecular mechanisms and targets. Phytochemistry, 70(11-12), 1322–1331.
  13. Schäfer, T., et al. (2010). Clinical usage of synthetic tannins in dermatology. Journal der Deutschen Dermatologischen Gesellschaft, 8(3), 184–190.