Latince vena kelimesi “damar” anlamına gelirken, basilica kelimesi Yunanca basilikḗ (βασιλική) “kraliyet” ya da “krallık” anlamına gelir ve bu da “kral” ya da “şef” anlamına gelen basileús (βασιλεύς) kelimesinden türemiştir.

Damar, muhtemelen vücuttaki önemini veya belirginliğini vurgulamak için mecazi olarak “kraliyet” olarak adlandırılmıştır. Bu etimoloji damarın Latince adı olan ve “kraliyet damarı” anlamına gelen vēna basilica ile tutarlıdır.


This content is available to members only. Please login or register to view this area.

Bazilik ven, hem anatomik hem de klinik açıdan önemli olan üst ekstremitenin önemli bir yüzeysel venidir.

Anatomik Genel Bakış

Köken ve Seyir:

  • Elin dorsal venöz ağında (arka) başlar.
  • Arka ön kol boyunca yükselir, kübital fossada (dirseğin önü) öne doğru kıvrılır.
  • Kol boyunca medial (iç taraf) ilerler, orta kolun yakınındaki brakiyal fasyayı delerek derin bir vene dönüşür.
  • Brakiyal vene katılarak aksiller veni oluşturur ve en sonunda subklavyen vene boşalır.

Temel Özellikler:

  • Ön kol ve kübital bölgede yüzeysel, üst kolda derin hale gelir.
  • Kolun medial (ulnar) tarafında yer alır ve sefalik ven (lateral/radyal taraf) ile tezat oluşturur.

Klinik Önemi

Tıbbi Prosedürler:

  • Venipunktur/IV Erişimi: Medial pozisyonu nedeniyle median kübital venden daha az sıklıkla kullanılır, ancak kübital fossa veya ön kolda erişilebilir.
  • Arteriovenöz (AV) Fistüller: Hemodiyaliz için bir atardamara (örn. brakial) cerrahi olarak bağlanır. Bazilik ven, derinde yer alıyorsa yüzeysel bir pozisyona transpozisyonu gerekebilir.

Patoloji:

  • Tromboflebit: Boyutu ve hareketliliği nedeniyle nadirdir, ancak travma veya uzun süreli IV kullanımı nedeniyle mümkündür.
  • Anatomik Değişkenlik: Seyir ve dallanma desenleri değişir ve cerrahi planlama için ameliyat öncesi görüntüleme gerektirir.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.


Karşılaştırmalı Anatomi

  • Sefalik Ven: Lateral karşılığı; yüzeysel kalır, aksiller vene boşalır.
  • Medyan Kübital Ven: Dirsekte bazilik ve sefalik venleri birbirine bağlar; venipunktur için birincil bölgedir.

Cerrahi Hususlar

  • AV Fistül Oluşturma: Büyük kalibresi nedeniyle bazilik ven idealdir. Derin ise, transpozisyon prosedürü diyalizde iğne erişimini kolaylaştırmak için onu yüzeysel olarak hareket ettirir. – Varyasyonlar: Anatomik farklılıklar (örn. çatallanma, atipik yollar) prosedürel yaklaşımları etkiler.


Keşif
  1. MS 2. Yüzyıl – Galen’in İlk Tanımı: Yunan hekim Galen (MS 129-216), günümüzde bazillik damar olarak tanımladığımız venöz sistemi belgeleyen ilk kişilerden biriydi. Vücudun Bölümlerinin Faydası Üzerine gibi eserlerinde Galen, kolun medial (iç) tarafı boyunca belirgin bir damarı tanımladı. Gözlemleri hayvanların diseksiyonlarına ve sınırlı insan çalışmalarına dayanıyordu ve vücudun venöz ağı bağlamında buna atıfta bulundu, ancak modern adı olan “basilik” ile değil.
  2. 16. Yüzyıl – Vesalius’un İnceliği: Modern anatomide önemli bir figür olan Andreas Vesalius (1514–1564), çığır açan eseri De Humani Corporis Fabrica‘da (1543) bazilika damarının daha kesin bir tanımını yapmıştır. Vesalius, Galen’in birçok hatasını insan diseksiyonlarına dayanarak düzeltmiştir. Önemini yansıtan, Yunanca “basilikos”tan (yani “kraliyet” veya “şef” anlamına gelir) türetilen “vena basilica” (Latince bazilika damarı) terimini kullanmıştır. Ayrıntılı çizimleri ve açıklamaları, damarın seyri ve yapısını anlamada önemli bir sıçramaya işaret etmiştir.
  3. 17. Yüzyıl – Görselleştirmedeki Gelişmeler: X-ışınları 19. yüzyılın sonlarına kadar geliştirilmemiş olsa da (Wilhelm Röntgen, 1895), 17. yüzyılda William Harvey’in 1628’de kan dolaşımını keşfetmesinin ardından anatomi ve dolaşıma olan ilgi arttı (De Motu Cordis). Thomas Bartholin gibi anatomistler, bazilik damar zaten biliniyor olmasına rağmen damarları daha sistematik bir şekilde haritalamaya başladılar. Diseksiyon ve damarlara madde (örneğin, mum veya cıva) enjeksiyonu gibi teknikler, görselleştirmeyi iyileştirerek, damarın yolunun ve bağlantılarının daha net anlaşılmasına katkıda bulundu.
  4. 18. Yüzyıl – Klinik Uygulamalar: 18. yüzyıl tıpta pratik gelişmeler getirdi, ancak William Stewart Halsted (1852–1922) 18. yüzyıla değil, 19. yüzyılın sonlarına ve 20. yüzyılın başlarına aittir. Daha önceki doktorlar, 1700’lerdekiler gibi, kan alma ve ilkel transfüzyonlar gibi prosedürler için damarları keşfetmeye başladılar. Bazilika damarının yüzeysel konumu onu bu müdahaleler için bir aday yaptı, ancak transfüzyonlardaki modern kullanımı daha sonra Halsted ve diğerleriyle ortaya çıktı. Amerikalı bir cerrah olan Halsted, vasküler cerrahi tekniklerine ve anesteziye öncülük etti ve dolaylı olarak bazilika gibi damarların tıbbi erişim için kullanımını ilerletti.
  5. Modern Dönem – Standart Kullanım: 20. yüzyılda, daha iyi anatomik bilgi, görüntüleme (örneğin, röntgen, ultrason) ve steril tekniklerin ortaya çıkmasıyla, bazilika damarı venipunktur, intravenöz tedavi ve kan alma için standart bir yer haline geldi. Büyük boyutu ve medial ön kol ve üst kolda erişilebilirliği klinik önemini sağlamlaştırdı.

İleri Okuma
  1. Galenos von Pergamon (ca. 129–216 n. Chr.). De usu partium corporis humani. In: Opera Omnia. Basler Ausgabe, 1538.
  2. Vesalius, A. (1543). De humani corporis fabrica libri septem. Basel: Johannes Oporinus.
  3. Fallopius, G. (1561). Observationes anatomicae. Venetiis: apud Marcum Antonium Ulmum.
  4. Fabricius ab Aquapendente (1603). De venarum ostiolis. Padua: Lorenzo Pasquati.
  5. Harvey, W. (1628). Exercitatio anatomica de motu cordis et sanguinis in animalibus. Frankfurt: William Fitzer.
  6. Hyrtl, J. (1861). Handbuch der topographischen Anatomie, Band 2. Wien: Wilhelm Braumüller.
  7. Testut, L. (1895). Traité d’anatomie humaine. Paris: Gaston Doin.
  8. Gray, H. (1918). Gray’s Anatomy of the Human Body, 20th ed. Philadelphia: Lea & Febiger.
  9. Standring S. (2016). Gray’s anatomy : the anatomical basis of clinical practice (41st ed.). Elsevier Limited.
  10. Khaleghi M, et al. (2017). Upper extremity venous ultrasound. Vascular Medicine.
  11. Standring, S. (Hrsg.) (2020). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice, 42nd ed. London: Elsevier.

    Click here to display content from YouTube.
    Learn more in YouTube’s privacy policy.